hikaye 2
 
 Liseli Aşıklar

Bir sonbahar sabahıydı. Yapraklar yere halı gibi serilmişti. Çocuklar sıkı sıkı giyinmiş dışarıda oynuyorlardı. Bir de bu mahallede iki genç aşık
vardı. Damla ve Mustafa, adında… Lise son sınıfa gidiyorlardı. Ama aynı sınıfta
değillerdi. Birbirlerine açılamamışlardı. Zil çalınca hemen dışarı çıkarlardı, sürekli
bakışırlardı. Mustafa'nın arkadaşları onu maça çağırdıkları zaman gitmeyip çok
sevdiği Damla’yı seyretmeyi tercih ediyordu… Ama bir sorun vardı, Mustafa çok utangaç olduğu için
aşkını, ne arkadaşlarına, ne de Damla’ ya açıklayabiliyordu. Damla da onun gibi
utangaç, bir o kadar da duygusaldı. Zil çalmış okul dağılmıştı. Mustafa bütün
cesaretini toplayıp Damlanın yanına
gidip “-Bu gün beraber yürüyelim mi?” diye sordu. Damla çok şaşırmış ve bir o kadar da
heyecanlanmıştı. Kafasını hafifçe sallayıp “-Olur” dedi ve beraber yürümeye
başladılar. İkisinin de kalbi titriyordu. Çünkü; ilk defa bu kadar
yakınlaşmışlardı. Mustafa artık, Damla’ya açılmaya karar verdi. Damla’nın artık
yanında olmasını istiyordu. Mustafa yavaş-yavaş konuyu açtı.”-Damla sana nasıl
söyleyeceğimi bilmiyorum ama uzun zamandır sana karşı duygular besliyorum… Şey… Ben
sana deli gibi aşığım” dedi. Damla çok heyecanlandı ve ne diyeceğini
bilemedi. Kalbi hızlı-hızlı çarpıyordu. Aslında çok sevindi ve sesi titreyerek
“-Bende sana karşı boş değilim” dedi. İkisi de birbirlerinin hislerini nasıl
açıladıklarına inanamadılar. Artık akşam olmuştu. Mustafa ve Damla bir an önce
sabah olmasını bekliyordu. Her ikisi de heyecandan sabaha kadar
yatamadılar ve sonunda sabah oldu. Kimse onları görmesin diye mahallenin arka
sokağında birbirlerini bekliyorlardı. Aradan iki hafta geçti. Mustafa ve Damla
okuldaydılar. Öğle arasında Damla, Mustafa'ya: “-Yarın okula gelmeyeceğim beni
bekleme… Bu aralar başım çok ağrıyor,
hastaneye gideceğim” dedi. Mustafa üzülmüştü ve “-O zaman bende seninle beraber
geleceğim” dedi. Damla: “-Hayır olmaz! Annemle beraber gideceğiz” dedi. Okul çıkışında beraber eve gittiler. Sabah
olmuştu. Damla ve annesi hastaneye gittiler. Doktor AlzheimerHastalığı’nın
olduğunu ve artık sürekli unutkanlık, baş ağrısının olacağını söyledi. Damla ve
annesi hıçkıra-hıçkıra ağladılar sonra eve döndüler. Damla’nın gözleri
ağlamaktan şişmiş ve kızarmıştı. Mustafa, okul çıkışında mahallenin arka
sokağında bekleyip, Damla’yı aradı. Onu, arka sokakta beklediğini söyledi. Damla
hemen kendine çekidüzen verip Mustafa'nın yanına gitti. Birbirlerini görünce
sımsıkı sarıldılar ve Damla ağlamaya başladı. Mustafa: “-Ne oldu?” diye sordu. Damla:
“-Seni çok seviyorum ama bizim ayrılmamız lazım” dedi. Mustafa dondu kaldı oysa ki
onunla evlenmek istiyordu ve onunla hiç ayrılmayacağını sanmıştı sonra ona “-Damla
sen ne diyorsun?! Aşkımızın değeri bu muydu yani?” deyip, gözünden iki damla
yaş akıttı. Damla: “Hayır öyle düşünme ben seni çok seviyorum, bugün hastaneye
gittim. Doktor Alzheimerhastası olduğumu söyledi. Unutkanlık başlayacakmış…. Zaten baş
ağrılarım da başladı. Yani kısa sürede öleceğim.” diyerek hıçkıra-hıçkıra ağladı.
Mustafa: “-Senin yanında olacağım, senden hiç ayrılmayacağım” dedi. Damla: “-Hayır
Mustafa unut artık beni” diyerek eve gitti. Mustafa bir süre donup kaldıktan
sonra eve gitti. Yemeden içmeden kesildi. Damla ise artık okula gitmiyor ve
Mustafa’nın telefonuna cevap vermiyordu. Çünkü; onu daha fazla üzmek istemiyordu. Aradan dört hafta geçti ve Damla gittikçe kötüleşiyordu. Her şeyi unutmaya
başlamıştı bir akşam yatağına yattı ve bir daha kalkamadı. Damla artık
ölmüştü. Mustafa ve ailesi perişan oldu. Mustafa’nın damlaya tek sözü: “-Sen benim
kalbimde hâlâ yaşıyorsun” oldu. Bu üzüntüye dayanamayıp bir süre sonra o da
öldü. İşte “İki Genç Aşığın Hikayesi”...


 
KİŞİ BİLGİLERİ:
ADI-SOYADI: Ayşe Yağmur
ADRES: Halkent Mah. 2979 Sok. No:2 J Blok
TLF: 05325520233 Hoca Ahmet Yesevi İmam-Hatip Lisesi 10-E Sınıfı Okul No: 36
 
  Bugün 2 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol